Yahu Başbakanım senin derdin nedir de işleyen çarklara çomak sokuyorsun? 1998-2003 arasında 22 banka batmış, Türkiye’nin GSMH’sı 181milyar dolarlar seviyesinde olduğu zamanlarda, batan bankalarda 47 milyar dolar hortumlanmış. Hortumlanan bankaların çoğunun yönetim kurulunda 28 Şubatçı emekli generaller var. E senin derdin mi var da Syn. Başbakanım 7 yıldır banka batırmazsın, ABD’de 20’nin üzerinde banka batarken, tarihin en büyük finansal krizi dünyayı yakıp yıkarken, dünyada bankası batmayan 2 devletten biri olmak gibi bir gaflette bulunursun.

Sayın Başbakanım senin oğlunun bir ufak gemisi varmış, öyle duyduk. Koskoca Başbakanın oğluna o yandan çarklı gemi yakışıyor mu? Biz millet olarak yeğenine banka veren başbakanlara alışığız, banka kredisiyle gemi alan borcunu zor ödeyen Başbakan çocuklarına değil. Sende Demirel’in yeğeni Murat’a yaptığı gibi bir banka versen Fatih’e, 1 milyar 200 milyon dolar hortumlatsan da, bizde; "yakışır Başbakanımın oğluna” deseydik ya. Ya da Türkiye’de okumasına müsaade edilmeyen çocuklarını yurtdışında devlet parasıyla okutsaydın, neden burs buldun ayıp değil mi? Devletin parası denizdi yıllardır, ne bu cimrilik Başbakanım!

Seninde bir prensin yok mu şöyle Cavit Çağlar gibi devletin parasıyla havuzlar yaptırıp para içinde yüzen. Devleti 1 milyar 269 milyon dolar zarara uğratacak, milletin vergilerini sömürecek; bu milletle bir derdin mi var Başbakanım? Ya da şöyle Uzanlar gibi borçlu olduğun birileri yok mu, milletin parasıyla yaptırdıkları baraj açılışına gitsen, Demirel gibi "benim bu aileye vefa borcum var” deyip sadakatını iletsen. Milleti, sadece bankalarından 8 milyar dolar hortumlamalarına göz yumsan, bu ailelere biat etsen… Gidip millete biat etmişsin sana yakıştı mı millete biat Başbakanım?

Bide hiç çekinmeden ne kadar hortumcu varsa her birini yakalatıp hapse tıkmışsın, yakalatamadığına da dünyayı dar etmişsin, oluyor mu böyle, bu milletin hortumcu elitleriyle alıp veremediğin mi var Başbakanım?

Bide devleti satıyormuşsunuz öyle diyorlar Başbakanım. 1991 , 5 Nisan 1994, Kasım 2001 ve Şubat 2002 krizlerine sebep olan ve her kriz sonrası ekonomik programda yer alan özelleştirmeleri siz başarmışsınız, o kadar hükümetin yapamadığını yapıp devleti kurtarmak da ne oluyormuş Syn.Başbakanım. KİT’leri kullanmak, Demirel gibi 2 anahtar dağıtmak varken, siyasi yandaşlarınızı KİT’lerde istihdam etmek varken, %47 olan oyları %60-70’lere taşımak varken yaptığınız iş mi Syn.Başbakan. Her devlet tesisini kapasitesinin 4-5 katı işçiyle doldurmamak kime hizmettir? Kriz mriz öderdik biz o işçilerin maaşlarını devlet batmış, ekonomi iflas etmiş ne olacak Syn.Başbakan. Ha bide TEKEL’i neden özelleştirdiniz? Devlet ne güzel milletini zehirliyordu, dünyanın en ucuz içkisi sigarası Türkiye’de üretiliyordu, 10 yaşında çocuklar bile harçlıklarıyla sigara içki alıp içiyordu, medenileşiyorduk, millete hizmet bunları engellemek midir Syn.Başbakan? Bırakınız içsinler bırakınız ölsünler. TEKEL işçilerine hem tazminat hem iş vermişsiniz, size yakıştı mı şimdi, yaka paça dışarı attırmak varken, bir kuruş koklatmamak varken, sizi eleştiren baronlar gibi merhametsizlik yapmak varken…

SSK kanunu değiştirmişsiniz, işçiyle işvereni aynı statüye sokmuşsunuz, aynı kurum altında sosyal güvence altına almışsınız iş mi bu yaptığınız, bıraksaydınız köleler köle, efendiler efendi olarak kalsaydı ya Başbakanım. Sağlık reformları yapmışsınız, devlet hastanelerini dünya standartlarına yükseltmişsiniz, üstüne bununla da yetinmeyip ABD’yi, yapacağı sağlık reformunda bizi örnek alır hale getirmişsiniz, bu milletin hayal gücüyle oynadınız da iyi mi oldu, biz Küçük Amerika iken mutlu mesut yaşayıp gidiyorduk. KOSKOCA Amerika’ya sistem ihraç etmek için mi seçtik seni? Amerika’dan alıyorduk her şeyi ne güzel; bu milleti yeniden uyandırıp, dünyaya nizam verme ülküsünü canlandıracaksınız da ne olacak Syn.Başbakan.

Bide Dış Politika var ki evlere şenlik. 7 yılda Türkiye’yi dünyanın en etkin siyasi güçlerinden biri haline getirmekle amacın nedir sizin? Ahmet Davutoğlu’yla sırt sırta verip dünyanın dengelerini bozuyorsunuz. Ne planlıyorsunuz anlatın kardeşim. Güçlü olup ne olacağız, Arapları neden tesirimize aldık, Türki Devletlerle neden bu kadar yakınsınız, balkanlardaki derdiniz nedir? Çözülemeyeni çözmeye kalkışmak üstünüze vazifemi? Bide ABD’ye gidip eş devlet protokolüyle karşılanmak, kimseye gösterilmeyen hürmetle karşılanmak, büyük devlet olmak Türkiye’nin neyine; Ecevit gibi adapla girseniz, ellerinizi dizlerinizin üzerine koyup, uslu çocuk taklidi yapsanız olmuyor mu Syn.Başbakan? İsrail’le derdiniz nedir? Onlar dünyanın efendileri, neden köleliğe yakışır bir tavır almıyorsunuz sizden öncekiler gibi, canınıza mı susadınız Başbakanım. Ne bu dirayet, ne bu dik duruş, hakkı savunmak, acizlere yardım etmek, adalet için çırpınmak size mi kalmış, lüks villalarda bir elin yağda bir elin balda yaşasan ya, dünyayı dört dönüp 150 ülkeye kendinizi inandırmak neden?

Bu darbe planlarına karşı dik durmak niye Syn.Başbakanım. Orduyu yıpratıyorsunuz yanlış değil mi bunlar? Bırakınız yapsınlar darbelerini memleket 50 yıl geriye gitmiş, çağı yakalayamamış, yüzbinler işkenceden geçmiş sana ne? Asi yeniçeriler istemezük demiş sana ne? Memleketi esir kampına çevirsinler sana ne? Egemenlik kayıtsız şartsız cuntanın değil mi? Derdin nedir Başbakanım?

Memlekette ne kadar çete var, kan emici var, üst tabaka sayılan vampir var, elini yakasına atmışsın. Bu kutsal adamlara dokunmak niye Başbakanım. Yoksa senin kafanın ardında başka planlar mı var? Söylemeye dilim varmıyor bir başbakan böyle olabilir mi diye ama dayanamayacağım yoksa sen SAMİMİ misin ya da DÜRÜST müsün en kötüsü de yoksa sen MİLLET SEVDALISI mısın? Aman Allah’ım nasıl olur? Bir Türk Başbakanı nasıl sevdalanır, hem de MİLLETİNE? Ama memleketin hali bu işte, başımıza taş yağacak…