Şaşkın
tanık Yargıç, tanığa yemin ettirdikten sonra: -Şimdi ne biliyorsanız söyleyin! der. Tanık: -Okuma yazma bilirim, diye başlar ve ardından devam eder: -...Otomobil kullanmayı bilirim. Biraz da makineden anlarım...
Dede lafı Temel ve arkadaşı balık tutmaya gitmişler. Denizin ortasında bir
adamın
"imdat" sesini duyup adamı kurtarmışlar. Sonra Temel adamı tekrar denize atmış. Arkadaşı "neden
attın
uşağı?" diye sorunca Temel "dedemin lafidur; iyilik yap denize at!"
demiş?
Alt Çizgi Birgün Karadeniz'e gelen turist bir kadın Temel'e rastlamış ve
Temel'e "Buradaki
insanların neden hepsi bıyıklı?" diye sormuş. Temel de "Çünkü biz
önemli şeylerin altunu çizeruz" demiş.
Uçak Temel'le Dursun bir gün uçaktan paraşütle atlayıp aşağıdaki ciplere
bineceklermiş. Atlamışlar ama paraşütlerü açılmamış. Temel bunun
üzerine
Dursun'a "Aksilik pu ya bide aşağıda cipler bizi peklemiyorsa"demiş.
Vizyonçamaşır Temel çamaşırlarının daha iyi renk vermesi için çamaşır makinasına
anten
takmış.
UÇAKTA BEŞ KİŞİ Pilotun kendisi, Michael Jordan, Bill Gates, Dalai Lama ve bir
hippi. Oldukça yüksek bir
irtifada uçarlarken, uçağın motorları birdenbire bozulmuş ve uçak
hızla düşmeye
başlamış. Pilot büyük bir telaşla yolcuların yanına gelmiş: - "Beyler, size bir iyi bir de kötü haberim var. Kötü haber şu;
biraz sonra yere
çakılacagız. İyi haber ise; dört tane paraşütümüz var ve biri
bende!" deyip
paraşütü ile uçaktan atlamış. Michael Jordan hemen ayağa fırlayarak:
- "Beyler, biliyorsunuz ben dünyanın en büyük sporcusuyum ve
dünyanın benim
gibi insanlara ihtiyacı var." demiş ve bir paraşüt kapıp uçaktan
atlamış.
Derken, Bill Gates de hemen ayağa fırlamış: - "Beyler, biliyorsunuz ben de dünyanın en zeki adamıyım ve dünyanın
benim gibi
zeki insanlara ihtiyacı var." demiş ve o da bir paraşüt kapıp
atlamış. Dalai
Lama ve hippi birbirlerine bakmışlar. Dalai Lama: - "Evlat, ben oldukça verimli ve bereketli bir yaşantı geçirdim, gerçek aydınlığı buldum. Oysa senin önünde uzun ve güzel bir hayat
var.
Paraşütü al ve atla, kendini kurtar." demiş. Hippi gülmüş: - "Endişelenme dede, dünyanın en zeki adamı az önce benim sırt
çantamla
atladı!"
BENİM ABİ BENİM! Temel birgün wolksvogen marka arabasıyla yolda giderken, kırmızı
ışıkta duran bir
Limuzine arkadan çarpar. Aşağıya inen Temel başlar adama yalvarmaya:
- "Abi yalvarırım beni affet, ben garibanın tekiyim." Bunun üzerine
adam
Temel'e: - "Tamam seni affettim hadi git." der. Temel arabasına biner ve adam
önde
Temel arkada yola devam ederler. Kırmızı ışıkta Temel tekrar
Limuzine arkadan
çarpar ve kafayı camdan uzatarak: - "Benim abi benim!" der.
NASIL YAPTIN? Adamın biri bir gün berbere gitmiş. Belli bir süre bekledikten sonra
sıra kendisine
gelince berber koltuğuna oturmuş. Berber adama: - "Tıraşınız nasıl olsun?" deyince adam başlamış söylemeye: - "Soldan kahkül bırak, sağı kazı, arkayı sıfıra vur, ortadan bir
merdiven
şekli yap." Berber şaşkın bir şekilde: - "Ama beyefendi bunu ben nasıl yapayım. Bu ne biçim tarif?" Adam
berbere
sinirlenir: - "Geçen geldiğimde bunu tarifi olmadan nasıl yapmıştın?"
HURİYE, NURİYE,
DURİYE Huriye, Nuriye ve Duriye 75-80 yaşlarında çok eski üç arkadaştır.
Bir gün Huriye
Nuriye'ye telefon eder ve Duriye'ye gitmek için anlaşırlar ve
giderler. Biraz
muhabbetten sonra Duriye arkadaşlarına kahve yapar ve içerler. Biraz
daha muhabbetten
sonra Duriye: - "Ayy! Kusura bakmayın unuttum birer kahve yapayım da içelim." der.
Huriye
ve Nuriye birşey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçtikten
sonra Duriye: - "Size bir kahve bile yapmadım, hemen yapayım da içelim." der ve
yapar
getirir. Bizimkiler yine itiraz etmeden içerler. Akşama doğru Huriye
ve Nuriye
kalkarlar ve yolda bastonları ile tin tin yürürken aralarında şu
konuşma geçer.
Huriye: - "Kız Nuriye gördün mü Duriye'yi, ne kadar pinti olmuş bize bir
kahve bile
ikram etmedi." Nuriye: - "Duriye'yi ne zaman gördün ki?"
3 DÜĞME Saddam Hüseyin, Bill Clinton'ı arıyor ve "Ülkelerimiz arasında barış
ve
dostluk adına yepyeni beyaz bir sayfa açalım." diyor ve Bağdat'a
davet ediyor.
Clinton odada Saddam'ın karşısına oturuyor, bir bakıyor ki Saddam'ın
oturduğu
koltuğun kenarında 3 tane düğme. Hiçbir anlam veremiyor ve konuşmaya
başlıyorlar.
Tam konuşmanın ortasında, Saddam düğmelerden birine basıyor, bir box
eldiveni
çıkıyor ve Clinton ne olduğunu anlayamadan suratının ortasına
yumruğu yiyor.
Saddam gülmekten yerlere yatıyor. Clinton sersemlemiş bir şekilde
hiç bozuntuya
vermeden konuşmasına devam ediyor. Birkaç dakika sonra Saddam 2.
düğmeye basıyor. Bu
sefer, bir bacak çıkıyor ve yine Clinton ne olduğunu anlamadan
tekmeyi yiyor. Clinton
yine bozuntuya vermeden konuşmaya devam ediyor. 5 dakika sonra
Saddam 3. ve son düğmeye
basıyor. Bu sefer kocaman bir ayak çıkıyor ve Clinton'ın bacak
arasına bir tekme
indiriyor. Clinton'ın bu kez sabrı taşıyor ve konuşmayı kısa kesip,
"Benim
Beyaz Saray'a dönme vaktim geldi" diyerek gidiyor. 2 hafta sonra bu kez Saddam'ın telefonu çalıyor. Clinton onu Beyaz
Saray'a davet ederek
barış görüşmelerine kaldıkları yerden devam etmeyi teklif ediyor.
Saddam geliyor ve
Clinton ile karşı karşıya oturuyor. Saddam bir bakıyor Clinton'ın
oturduğu koltukta
3 tane düğme. "Anlaşıldı şimdi, benden 2 hafta öncesinin acısını
çıkaracak, temkini elden bırakmamalıyım." diyor. Yine konuşmaya
başlıyorlar.
Bir süre sonra Clinton 1. düğmeye basıyor. Saddam irkiliyor ama
hiçbirşey olmuyor.
Saddam şaşkınlıkla bakınırken Clinton gülümsüyor ve devam ediyorlar.
5 dakika
sonra Clinton 2. düğmeye basıyor. Saddam korkuyla gözlerini
kapatıyor ama yine
hiçbirşey olmuyor. Clinton kahkahayı basıyor. Saddam iyice afallıyor
ama yine de
konuşmayı sürdürüyor ve 10 dakika sonra Clinton 3. düğmeye basıyor.
Saddam bu
sefer koltuktan fırlıyor ama yine hiçbirşey olduğu yok. Clinton'ın
gülmekten
gözlerinden yaşlar geliyor. Saddam'ın sinirleri çok bozuluyor, "Bu
kadar yeter.
Ben Bağdat'a dönsem iyi olacak." diyerek kapıya yöneliyor. Clinton,
gülmekten
yerlerde yuvarlanırken ona sesleniyor: "Bağdat? Hangi Bağdat?"
PARTİ Kalabalık bir partide sarhoş bir adam ev sahibinin yanına gider:
"Afffersiniz.
Moonların bacii olur mu?" Ev sahibi: "Kusura bakmayın, anlayamadım."
Sarhoş: "Limonnnarın diyorum, baccaa olur mu?" Ev sahibi: "Çok özür
dilerim, ben mi yanlış anladım, yoksa "Limonların bacağı olur mu?"
diye
soruyorsunuz?" Sarhoş: "Hah! Evet, onu sordum." Ev sahibi: "Hayır,
olmaz tabiki." Sarhoş: "Hay Allah, şşşu işe bak yaa! Kanaryanızı
içkime
sıkmışım."
ÖLMEDEN
EVVEL SÖYLENEN SON SÖZLER· Postanede bana ait bir koli varmış
onu almaya
geldim...· Müjdemi
isterim Burhan abi. Bir kızın daha oldu...
· O
irmikleri neden aldın Nurten? Helva mı
yapacan? Niçin?· İnönü Beşiktaş'a mezar olacak!· Bak Sadıkçığım seninle ilgili bir
dedikodu
duydum ama önce sana sorayım dedim. Sahi senin Kontrgerilla ile
ilişkin var mı?· Korkma hanım bu saatte kapımızı
kim çalacak?
Tanıdık biridir...· Hayatımda hiç bu kadar güzel bir
yemek
yememiştim...· Yalan söylüyorsam şuracıkta
ölüyüm...· Tahliye
mi oluyorum imam efendi? · Gel
abi burası boyu geçmiyo... · Gelen
şey köpek balığına ne kadar benziyo... · Help
help borgkkkkkggggggz help help (hehe turiz karı bize el sallıyo) · Teker
teker gelin lam... · Korkma
ben attığımı vururum. · Suyun
derinliği önemli değil, asıl iş atlamasını bilmek. · Yapma Hasan abi, şeytan doldurur...· Karıcım, son günlerde biraz kilo
aldın galiba?· Elektrikçiye ne gerek var canım,
ben şimdi
hallederim...· Ben sarı ışıkta
geçerim. · Çok kolay...· Düz mü yürüyeceğim?..· Atlasam bir şey olmaz di mi?..· Oğlum lan şu herife ayı deme bak· Dur basma o düğmeye· Hanııım, bi kibrit yak da bakalım
bu ne
kokusuymuş....· Aya bak aya!! Kamyon farı gibi...· Ben
denedim... Korkmayın... · Sonra görüşürüz...· Ben uçabilirim...· Yardımına ihtiyacım yok...· Senin için
ölebilirim... · Yaklaşırsanız atlarım...· Korkmuyorum...· Oğlum beş taş çaldım, ruhun bile
duymadı...· Ölmek istemiyorum.· Ben askere gidiyorum.· Evladım beni karşıdan karşıya
geçirir misin?· Bakın çocuklar, bu deney seti,
kapağı
açılınca güvenlik önlemi olaraktan elektriği keser.· Ey ruuh... Geldiyseeeen.........· Yav Ruhi abi burası galiba Fener
tribünü diil
yav...· Şşşşşt... Sessiz olun şoför
uyuyo...· Vakkas abi senin için öle böle
diyolar...
Doğru mu?· Çavuş bu fitilin uzunluğu ne
kadardı?· Bence burada mayın yok· Dolmuş
benim diil mi? İster arabesk çalarım ister klasik! :( · Abiii,
FORMAT /U ne demek? · Arkanda
ayı var! · Sevgilim,
abin bizi böyle görse ne yapardı? · Kanun
namına dur diyorum! · Kanın
yerde kalmayacak! · Çekilsene
önümden kıro herif!.. · Bi
kere yaptım, yine yaparım... · Bu
kutunun içinden TIK TIK sesler geliyor yav... · Merak
etme bizi vuramaz, menzilin dışındayız... · Erkeksen
vur!.. · Yok
oğlum elektrik gelmiyo şu anda... · Kadranda
260 km\h yazıyo ama ben bunu geçerim hoca... · Bungee
jumping çok zevkli bi olaymış ya... · Boeing
747'lerin kaza olasılığı binde birmiş, iyi uçağa bindik ha... · Oğlum
nitrik'le gliserol'ü karıştırınca bir şey olmaz, kimya okumadın
mı?.. · Bak
ellerimi bırakıp bisiklet sürebiliyorum... · Bu
bir hesaplaşma, polisi işin içine karıştırmayalım... · Ne
tatlı, ısırır mı? · Ya
istiklal, ya ölüm! · He he he, adamın burnuna bak...· Tüplerimiz sigortalıdır
hanımefendi, bakın
deniyorum...· Parayı getirdik, kızı teslim edin!· Sevgilim benzin istasyonundan
arıyorum...· Sevgilim uçaktan arıyorum..· Aman şoför bey, yavaş git
evladım...· Korkma sevgilim, benim yaptığım
kapuskadan hiç
bir şey olmaz...· Hocam burda el frenini bırakmam
lazım di mi?..· Korkma, bu tünelden yıllardır tren
geçmiyor...· Sayın Milas halkı, huzurlarınızda
ilk
doğalgaz ocağını yakıyorum...· Abi ben bu ayıyı silah kullanmadan
öldürürüm...· Abi çevremizde fazla polis yok,
teslim
olmayalım, kaçalım abi...· Yok merak etme, formatlamam hard
diskini, biliyom
ben bu işi...· Polisi arayalım, mafya bizi
bulamaz...· Anne, az önce üzerinde kızılay
olan dolaptan
bonibon alıp yedim...· Şu
karşıdan gelen iki ışık da ne? · Sağ
taraftaki fren di mi? · Burası
gaz kokuyor, ışığı aç da bakalım. · Bu
"çuf çuf" sesi de nereden geliyor? · Sarı
kabloyu kesicem di mi? · Ben
sarhoş değilim! (direksiyon başında) · Beni
koru! · Bak
şimdi telefonu elektrik prizine nasıl bağlıcam! · Bu
yuvarlak halkayı çekince no luyo? (el bombası) · Abi,
namludan bakınca dolu olduğu anlaşılıyor mu? · Boy veriyorum.· Tutmayın lan beni, bittin oğlum
sen!!!· Göz Göz Göztepe!!! (Karşıyaka'da
çarşıda)· Su şişesinin üstünde neden
"Siyanür" yazıyor?· Şu anda konuştuklarımızı duysa
bizi
öldürür.
DUVAR YAZILARI
EN İYİ PROMOSYON: "Herkese
bedava tabanca…Ohh…SEN SAĞ; BEN SELAMET. Ölmek istiyorsan bir çeçen
çocuğu tokatla. -Rus atasözü – Bizim evde son söz bana aittir. Kişi akıllı ve çalışkan ise takdir et. Akıllı olup tembel ise, ikaz et, Akılsız olup da çalışkan ise, dikkat et. Hem akılsız, hem
tambel ise imha et. Seni yerim rüşvet. Uzun rüşvet, Şişman rüşvet,
Şirin rüşvet,
HAAARTT!.. İsveçte Alkolle çalışan otomobil yapmışlar. Biz de
alkolle çalışan sürücüler var… Kaygan yer görünce, su gibi akma Menfaat uğruna dostun bırakma Eğer bu dünyada huzur ararsan Olur olmaz herkesi dost olur sanma. Çözümde görev
almayanlar,sorunun bir parçası olurlar. Kendinizi iyi hissediyorsanız
meraklanmayın geçer. Gülü seven dikenine
katlanır; Kaktüsü sevenin
way haline! Akıllı olup dünyanın
kahrını çekeceğine deli ol
dünya senin kahrını çeksin! Deveye
cilve yap demişler dokuz dükkan yıkmış! Yes abicim...
Türkçeği koruma yasasına bendende okey! Bakmakla
aşık olunsaydı
öküz trene aşık olurdu! Bülbülü altın
kafese koymuşlar "siz salak mısınız" demiş! Yılın yalanı:
"Demirel bu memleket için saçını süpürge etti" Derdini
söylemeyen iyi yapar; birde onun derdiyle uğraşamayız! İşleyen kafa
pas tutmaz çok işleyen kafa tarak tutmaz! Hasret kaldım
gözlerinin rengine artık çıkar şu lenslerini ! Kalbimi kırdın
o bana dedemden hatıraydı! Sen bana baktın
ben sana şimdi beraber beş cocuğa bakıyoruz |