"Bismillâhirrahmanirrahim. Elhamdulillâhi Rabbil âlemin, errahmanirrahim, malikiyevmiddin, iyyake na'büdü, ve iyyake nestâiyn, ihdinas sıratal müstâkiym, sıratallezîne enâmte aleyhim, ğayril mağdûbi aleyhim, veladdââlliyn" Meali: Hamd, âlemlerin Rabbine mahsustur. O Rahman ve Rahîmdir. Ceza gününün hakimidir. (Allah'ım) Ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım dileriz. Bize doğru yolu göster. Nimete mazhar ettiğin kimselerin yolunu; gazabına uğramışların ve sapmışların yoluna değil (ya Rabbi!). (âmiin). Okunduğu yerler: 1) Her namazın ilk rek'atınde sübhâneke'den sonra, 2) Her namazın her rekatında ayakta iken (kıyam) okunur. |
Kısa Sûreler |
Namazda Fatiha Sûresinden sonra Zamm-ı Sûre okunur. Zamm-ı Sûre; Kur'an-ı Kerimden en az üç ve daha yukarı âyet veya bir sûredir. Genellikle Fatiha'dan sonra Kısa Sûreler diye bildiğımız aşağıdaki sûrelerden birisi okunur. |
Fil Sûresi |
"Elem tera keyfe feale rabbuke bi-eshâbil fîl. Elem yec'al keydehum fî tadlîl. Ve ersele aleyhim tayran abâbîl. Termîhim bi-hicâratin min siccîl. Fece'alehüm ke'asfin me'kûl." Meali: Görmedin mi Rabbin, fil sahiplerine ne yaptı? Onların düzenlerini boşa çıkarmadı mı? Onların üzerlerine sert taşlar atan Ebâbîl kuşlarını gönderdi. Onları yenilmiş ekin gibi yaptı. |
Kureyş Sûresi |
"Lî-îlâfi Kurayş. îlâfihim rihlete'ş-şitâi va's-sayf. Fe'l-Ya'budû rab-be haza'l-beyt. Ellezî et'amehum min-cûin ve âmenehum min havf" Manası:Kureyşin yaz ve kış yolculuklarına alışması ve yolculuklarda anlaşması sağlanmıştır. Öyleyse onları açken doyuran ve korkudan güvene kavuşturan şu Ev'in rabbine kulluk etsinler. |
Mâun Sûresi |
"Eraeytellezî yukezzibu bi'd-din. Fezâlikellezî yedu'u'lyetim. Velâ yehuddu alâ taâmi'l-miskîn. Feveylun li'l-musallin. Ellezîne hum an-salâtihim sâhûn. Ellezîne hum yurâûn. Ve yemne'ûne'l-mâun" Meali:Dini yalanlıyanı gördün mü? Öksüzü kakıştıran, yoksulu doyurmağa yanaşmıyan kimse işte odur. Vay o namaz kılanların haline ki namazlarında gaflet ederler. Onlar ki gösteriş yaparlar ve iyiliğe engel olurlar. |
Kevser Sûresi |
"İnnâ a'taynâke'l-Kevser. Fe-salli lirabbike ve'nhar. İnne şâni'eke huve'l-ebter" Manası:Biz sana Kevser'i verdik. Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Doğrusu, sonu kesik olan, sana kin tutandır. |
Kâfirûn Sûresi |
'Kul yâ eyyuhâ'l-kâfirûn. Llâ a'budu mâ ta'budûne velâ entum abi-dûne mâ a'bud. Velâ ene âbidun mâ abedtum. Velâ entum âbi-dûne mâ a'bud. Lekum dînukum ve liye dîn' Manası:De ki: Ey kâfirler, ben sizin taptıklarınıza tapmam; siz de benim taptığıma tapmazsınız. Ben sizin taptığınıza tapacak değilim, siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadır. |
Nasr Sûresi |
"İzâ câ'e nasrullahi ve'l-feth. Ve raeyte'n-nâse yedhulûne fi dinil-lâhi efvâcâ. Ffesebbih bi-hamdi rabbike ve'stağfirh. İnnehû kâne tavvâbâ." Manası:Allah'ın yardımı ve fethi geldiği ve insanların topluca Allah'ın dinine girdiklerini gördüğün zaman Rabbini överek tesbih et ve O'ndan bağış dile. Doğrusu O, tevbeyi kabul edendir. |
Tebbet Sûresi |
"Tebbet yedâ Ebî Lehebin ve tebb. Mâ-ağnâ anhu mâluhû vemâ keseb. Seyaslâ naran zâte-leheb. Vemraatuhû hammâlete'l-ha-tab. Fîcîdihâ hablun min-mesed." Manası:Ebu Leheb'in elleri kurusun, kurudu da. Malı ve kazandığı, ona bir yarar sağlamadı. Alevli ateşe yaşlanacaktır. Karısı da odun hamalı olarak o ateşe girecektir. Gerdanında da liften bir ip taşıyacaktır. |
İhlas Sûresi |
"Kul huvallâhu ahad. Allahu's-Samed. Lem-yelid ve lem-yûled. Ve lem-yekun lehû kufuven ahad." Manası:De ki: Allah birdir, Allah hiçbir şeye muhtaç değildir. Doğurmamış, doğrulmamıştır. O'na hiçbir şey denk değildir. |
Felak Sûresi |
"Kul eûzu bi-rabbi'l-felak. Min-şerri mâhalak. Ve min şerri ğâsi-kın izâ vakab. Ve min-şerri'n-neffâsâti fî'l-ukad. Ve min-şerri hâ-sidin izâ hased." Manası:De ki: Rabbımın yarattıklarının şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden sabah aydınlığının Rabbine sığınırım. |
Nâs Sûresi |
"Kul eûzu birrabi'n-nâs. Meliki'n-nâs. İlâhi'n-nâs. Minşerri'l-ves-vâsi'l-hannâs. Ellezî yuvesvisu fî sudûri'n-nâs. Mine'l-cinneti ve'n-nâs" Manası:De ki: insanların Rabbine, insanların padişahına, insanların ilahına sığınırım, insanların göğüslerinde [kötü şeyler) fısıldayan o insan ve cin şeytanlarının şerrinden. |