1.gif 2.gif //hakyolunda.ucoz.com/7.gif
|
ANA SAYFA
Facebookta Paylaş
|
| |
| | |
"İnsanların hesap(görme) zamanı yaklaştı. Onlar ise hâlâ gaflet içinde, yan çizip aldırmıyorlar. " (ENBIYA/1)
| *SAAT |
|
| |
| *HAKYOLUNDA MENU
| | |
| DESTEK OLUNUZ |
|
|
| | |
| *PEYGAMBERİMİZ* |
| |
| | |
| *SİTEDE OLANLAR* |

*

TOPLAM ONLINE: 1
MISAFIR: 1
ONLINE UYELER: 0
*

| | |
| *GAZETELER * |
|

|
| | |
| *KURANI KERİM* |
| »114 Hafiz
»Al Azzawi
»Abdul Samed
» Abdulaziz Ahmad
»Ali Jaabir
»Al Juhanee
»Abdullaah Basfar
»A.Bukhaatir
»Al Shatery
»Ahmed Al Ajmi
»Ali Huzeyfi
»Al Sudais
» Fatih Collak
»ilhan Tok
»Shuraym
»Kabe imamlari
»Medine imamlari
»Minsevi Mealli
»M-Jibreel
»Mustafa ismael
»Hamdi DöNDüReN
»Al Afaasee
»Saad Al-ghamdi
»H.K.deniz Sureli
»Ali Huzeyfi Mealli
»M-Taraweeh
»S.Zayn Yaaseen
»Al Hosary
»Fares Abbad
»Aziz Alili
»Hani Rifai
»Hamad Sinan
»Sacit Onan Meal
»Al-Thobaity
»Abdullah Khayyat
»Al-Qasim
»Adel Al Kalbani
|
| | |
|

*MURSELAT-NEBE-NAZİAT-ABESE-TEKVİR-İNFİTAR-MUTAFFİFİN-İNŞİKAK-BURUC-TARIK-ALA-*

|
|

77-MÜRSELAT:

 1- Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere,

2- Büküp devirenlere,

3- Yaydıkça yayanlara,

4- Seçip ayıranlara,

5- Bir öğüt bırakanlara,

6- Gerek özür için olsun, gerek uyarı için,

7- Herhalde size vaad olunan kesinlikle olacaktır.

8- Hani o yıldızlar silindiği zaman,

9- Gök yarıldığı zaman,

10- Dağlar savrulduğu zaman,

11- Elçiler, tayin edilen vakitlerine erdirildikleri zaman,

12- Bunlar hangi güne ertelendiler?

13- Hüküm gününe..

14- Bildin mi, nedir o hüküm günü?

15- O gün yalanlayanların vay haline!

16- Biz, öncekileri helak etmedik mi?

17- Sonra geridekileri de onlara katarız.

18- Biz suçlulara böyle yaparız.

19- O gün yalanlayanların vah haline!

20- Biz sizi âdi bir sudan yaratmadık mı?

21- Onu sağlam bir yerde oturttuk.

22- Belli bir süreye kadar.

23- Demek ki biçimlendirmişiz. Ne güzel biçimlendireniz biz.

24- O gün yalanlayanların vay haline!

25- Yeryüzünü bir tokat (toplanma yeri) yapmadık mı?

26- Gerek diriler, gerekse ölüler için.

27- Orada yüksek yüksek dağlar oturtup da size bir tatlı su sunmadık mı?

28- O gün yalanlayanların vay haline!

29- (Kıyameti yalanlayanlara şöyle denir): "Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru."

30- "Haydi gidin o üç çatallı gölgeye (cehenneme)."

31- O, ne gölgelendirir, ne alevden korur.

32- O, saray gibi kıvılcımlar atar.

33- Sanki o kıvılcımlar, sarı sarı (erkek deve sürüleridir).

34- O gün yalanlayanların vay haline!

35- Bugün, konuşamıyacakları gündür.

36- Kendilerine izin de verilmez ki, özür beyan etsinler.

37- O gün yalanlayanların vay haline!

38- Bu, işte o hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık.

39- Bir hileniz varsa beni atlatın.

40- O gün yalanlayanların vay haline!

41- Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır.

42- Canlarının çektiğinden türlü meyveler arasındadırlar.

43- (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için" (denir).

44- İşte biz güzel amel işleyenleri böyle mükafatlandırırız.

45- O gün yalanlayanların vay haline!

46- Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsınız.

47- O gün yalanlayanların vay haline!

48- Onlara: "Rüku edin" denildiği zaman etmezler.

49- Vay haline o gün yalanlayanların!

50-Artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar?

78-NEBE':

 1- Birbirlerine neyi soruyorlar?

2- O büyük haberden (kıyametten) mi?

3- Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler.

4- Hayır, ilerde bilecekler.

5- Hayır hayır, ilerde bilecekler.

6- Biz yeryüzünü bir beşik yapmadık mı?

7- Dağları da birer kazık kılmadık mı?

8- Sizleri çift çift yarattık.

9- Uykunuzu bir dinlenme yaptık.

10- Geceyi bir örtü yaptık.

11- Gündüzü de bir geçim zamanı yaptık.

12- Üstünüze yedi sağlam bina (gök) çattık.

13- İçlerine ışık saçan bir kandil astık.

14- Yoğunlaşmış bulutlardan şarıl şarıl bir su indirdik.

15- Onunla taneler ve otlar çıkaralım diye.

16- Ve sarmaş dolaş bağlar bahçeler (çıkaralım diye).

17- Kuşkusuz o hüküm günü kararlaştırılmış bir vakit olmuştur.

18- O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz.

19- Gök de açılmış, kapı kapı olmuştur.

20- Dağlar yürütülmüş, serap olmuştur.

21- Kuşkusuz Cehennem gözetleme yeri olmuştur.

22- Azgınlar için son varılacak yer olmuştur.

23- Orada çağlarca kalacaklardır.

24- Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de içecek bir şey.

25- Ancak bir kaynar su ve irin (içecekler).

26- Bir ceza ki tam yaptıklarına uygun.

27- Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardı.

28- Âyetlerimizi yalanlaya yalanlaya tam bir yalancı olmuşlardı.

29- Biz ise herşeyi sayıp bir kitaba geçirmişiz.

30- (Onlara): "Şimdi tadın (cezanızı). Artık size azabınızı artırmaktan başka bir şey yapmayacağız" (denir).

31- Kuşkusuz takva sahipleri için bir kurtuluş var.

32- Bahçeler var, bağlar var.

33- Memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar var.

34- Dopdolu kadehler var.

35- Orada ne boş bir söz işitirler, ne de bir yalan.

36- (Bunlar) Rabbinden yeterli bir bağış olarak (verilir).

37- O, göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir. Rah-mân'dır. Hiç kimse ondan bir hitaba mâlik olamaz.

38- O gün Ruh ve melekler sıra sıra dururlar. Rahmân'ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşamaz. İzin verilen de doğruyu söyler.

39- İşte bu hak gündür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.

40-Biz sizi yakın bir azap ile uyardık. O gün kişi ellerinin ne takdim ettiğine bakacak ve kâfir diyecek ki: "Ah ne olaydı, ben bir toprak olaydım."

80-ABESE:

 1- (Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü.

2- Kendisine âmâ geldi, diye.

3- Ne bilirsin, belki o temizlenecek?

4- Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek.

5- Ama buna ihtiyaç hissetmeyene gelince,

6- Sen ona yöneliyorsun.

7- Onun temizlenmemesinden sana ne?

8- Ama sana can atarak gelen,

9- Allah'tan korkarak gelmişken,

10- Sen onunla ilgilenmiyorsun.

11- Hayır hayır, sakın. Çünkü o Kur'ân bir öğüttür.

12- Artık dileyen onu düşünür.

13- O, değerli sahifelerdedir.

14- Yüksek tutulan tertemiz sahifelerde.

15- Yazıcıların ellerindedir,

16- Değerli, iyi yazıcıların.

17- O kahrolası insan, ne nankör şey.

18- O yaratan onu hangi şeyden yarattı?

19- Bir damla sudan, onu yarattı da biçime koydu.

20- Sonra ona yolunu kolaylaştırdı.

21-Sonra onu öldürdü de kabre koydurdu.

22- Sonra dilediği vakit onu tekrar diriltir.

23- Hayır hayır, doğrusu o, hiç Allah'ın emrini tam yerine getirmedi,

24- Bir de o insan yiyeceğine baksın.

25- Biz o suyu bol bol döktük.

26- Sonra toprağı nasıl da yardık.

27- Bu suretle orada ekinler bitirdik.

28- Üzümler, yoncalar,

29- Zeytinlikler, hurmalıklar,

30- İri ve sık ağaçlı bahçeler,

31- Meyveler, çayırlar bitirdik.

32- Siz ve hayvanlarınız faydalansın diye.

33- Kulakları sağır eden o gürültü geldiğinde,

34- O gün kişi kaçar, kardeşinden...

35- Anasından , babasından..

36- Eşinden ve oğullarından.

37- Onlardan her birinin o gün başından aşan işi vardır.

38- Yüzler var ki, o gün parıl parıl,

39- Güler, sevinir.

40- Yüzler de var ki, o gün tozlanmış,

41- Onları karanlık bürümüş,

42-İşte onlardır kâfirler, haktan sapanlar.

81-TEKVİR:

 1- Güneş katlanıp dürüldüğünde,

2- Yıldızlar bulandığında,

3- Dağlar yürütüldüğünde,

4- Kıyılmaz mallar bırakıldığında,

5- Vahşi hayvanlar bir araya toplandığında,

6- Denizler ateşlendiğinde (suları çekilip, volkanlar halinde ateş püskürdüğünde),

7- Nefisler eşleştirildiğinde (iyiler iyilerle, kötüler kötülerle bir araya toplandığında),

8- Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğunda,

9- "Hangi günahtan dolayı öldürüldü?" diye.

10- Amel defterleri açıldığında,

11- Gök sıyrılıp açıldığında,

12- Cehennem kızıştırıldığında,

13- Ve cennet yaklaştırıldığında,

14- Herkes ne getirmiş olduğunu anlar.

15- Şimdi yemin ederim o sinenlere (gündüzleri gözden kaybolan yıldızlara),

16- O akıp akıp yuvasına gidenlere,

17- Yöneldiği an geceye,

18- Nefeslendiği (ağardığı) an sabaha ki,

19- Kuşkusuz o Kur'an, değerli bir elçinin sözüdür.

20- O elçi güçlüdür, Arş'ın sahibinin yanında çok itibarlıdır.

21- Orada ona itaat edilir, güvenilir.

22- Arkadaşınızı cin çarpmış değildir.

23- Andolsun o, Cebrail'i açık ufukta gördü.

24- O, gayb hakkında cimri de değildir.

25- O, kovulmuş bir şeytanın sözü değildir.

26- Hâl böyle iken, siz nereye gidiyorsunuz?

27- O, âlemler için öğütten başka bir şey değildir,

28- İçinizden doğru gitmek isteyenler için.

29-Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince, siz dileyemezsiniz.

83-MUTAFFİFİN

 1- Eksik ölçüp tartanların vay haline!

2- Onlar insanlardan kendilerine bir şey aldıkları zaman tam ölçerler.

3- Kendileri başkalarına bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçer ve tartarlar.

4- Onlar tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı?

5- Büyük bir gün için.

6- Öyle bir gün ki, insanlar o gün Rabblerinin huzurunda divan duracaklar.

7- Hayır hayır, kötülerin yazısı muhakkak Siccin'dedir.

8- Bildin mi sen, Siccin nedir?

9- Yazılmış bir kitaptır o.

10- Vay haline yalanlayanların o gün!

11- Onlar ceza gününü yalanlayanlardır.

12- Onu ancak sınırı aşan ve günaha düşkün olanlar yalanlar.

13- Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, "eskilerin masalları" der.

14- Hayır hayır, öyle değil. Aksine onların kazandığı günahlar kalplerinin üzerine pas olmuştur.

15- Hayır hayır, doğrusu onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.

16- Sonra onlar muhakkak cehenneme girecekler.

17- Sonra da onlara: "İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir" denilecek.

18- Hayır hayır, iyilerin yazısı muhakkak Illiyyîn'dedir.

19- Bildin mi sen, Illiyyîn nedir?

20- Yazılmış bir kitaptır o.

21- Allah'a yaklaştırılmış melekler ona tanık olurlar.

22- Haberiniz olsun ki, iyiler nimet içindedir.

23- Tahtlar üzerinde etrafa bakarlar.

24- Yüzlerinde nimet ve mutluluğun sevincini görürsün.

25- Onlara damgalı saf bir içki sunulur.

26- Onun sonu misktir. İşte ona imrensin artık imrenenler.

27- Karışımı Tesnim'dendir (En üstün cennet şarabındandır).

28- Allah'a yakın olanların içecekleri bir kaynaktır o.

29- Doğrusu o suç işleyenler inananlara gülüyorlardı.

30- Onlara uğradıkları vakit birbirlerine göz kırpıyorlardı.

31- Evlerine döndükleri zaman zevklenerek dönüyorlardı.

32- Müminleri gördükleri vakit; "işte bunlar sapıklar" diyorlardı.

33- Oysa onlar müminler üzerine bekçi olarak gönderilmemişlerdi.

34- İşte bugün de inananlar kâfirlere gülecek.

35- Koltuklar üzerinde etrafa bakacaklar.

36-Nasıl, kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı?

84-İNŞİKAK:

1- Gök yarıldığı,

2- Rabbini dinleyip kendisine yaraşır şekilde boyun eğdiği vakit,

3- Yer uzatılıp düzlendiği,

4- İçinde ne varsa attığı ve tamamen boşaldığı

5- Ve Rabbini dinleyip kendisine yaraşır şekilde boyun eğdiği vakit,

6- Ey insan! Kuşkusuz sen Rabbine doğru çaba üstüne çaba sarfetmektesin, nihayet O'na varacaksın.

7- O vakit kitabı sağ eline verilen,

8- Kolay bir hesapla hesaba çekilecek,

9- Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.

10- Ama kitabı arkasından verilen,

11- "Yetiş ey ölüm!" diye bağıracak

12- Ve alevli ateşe girecektir.

13- Çünkü o ailesi içinde sevinçli idi.

14- Hiç Rabbine dönmeyeceğini sanmıştı.

15- Hayır Rabbi onu görmekte idi.

16- Şimdi, yemin ederim o şafağa,

17- Geceye ve içinde barındırdığı şeylere,

18- Derlendiği zaman o aya,

19- Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz.

20- Böyleyken onlar neden acaba iman etmezler?

21- Karşılarında Kur'ân okunduğu vakit secde etmezler?

22- Aksine o nankörler yalanlıyorlar.

23- Oysa Allah içlerinde sakladıklarını biliyor.

24- Onun için onlara elem verici bir azabı müjdele.

25-Ancak iman edip iyi ameller işleyenler başkadır. Onlara tükenmez bir ecir vardır.

85-BURUC:

1- Burçlar sahibi gökyüzüne,

2- Vaad olunan o güne,

3- Şahitlik edene ve edilene andolsun ki,

4- Kahroldu o hendeğin sahipleri,

5- O çıralı ateşin,

6- Hani o ateşin başına oturmuşlar,

7- Müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.

8- Müminlere kızmalarının sebebi de, onların yalnız çok güçlü ve övgüye lâyık olan Allah'a iman etmeleri idi.

9- O Allah ki, göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur ve Allah her şeye şahittir.

10- İnanan erkek ve kadınlara işkence yapıp sonra da tevbe etmeyenlere cehennem azabı ve yangın azabı vardır.

11- İnanan ve iyi amel yapanlar için de altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş odur.

12- Kuşkusuz Rabbinin yakalaması serttir.

13- Yoktan o yaratır ve tekrar o diriltir.

14- Bununla beraber çok bağışlayandır, çok sevendir.

15- Arş'ın sahibidir, yücedir.

16- Dilediğini yapandır.

17- O orduların kıssası sana geldi mi?

18- Yani Firavun ve Semud'un?

19- Fakat o inkarcılar hâlâ bir yalanlama içinde.

20- Oysa Allah onları arkalarından kuşatmıştır.

21- Hayır o şerefli bir Kur'ân'dır.

22-Levh-i Mahfuz'dadır.

86-TARIK:

1- Andolsun o göğe ve Târık'a,

2- Târık nedir, bildin mi?

3- O, karanlığı delen yıldızdır.

4- Hiçbir nefis yoktur ki başında bir denetleyici bulunmasın.

5- Onun için insan neden yaratıldığına bir baksın.

6- Atılan bir sudan yaratıldı.

7- O su, erkeğin sulbü ile kadının göğüs kemikleri arasından çıkar.

8- Elbette Allah'ın onu döndürmeye gücü yeter.

9- O gün bütün sırlar yoklanıp, meydana çıkarılır.

10- İnsanın o gün ne bir gücü vardır, ne de bir yardımcısı.

11- Andolsun o dönüşlü göğe,

12- O yarılıp çatlayan yere,

13. Kuşkusuz Kur'ân, ayırıcı bir sözdür.

14. O asla bir şaka değildir.

15. Haberin olsun ki, kâfirler hep hile kuruyorlar.

16. Ben de hilelerine karşılık veririm.

17. Onun için sen kâfirlere mühlet ver, onlara az bir zaman tanı.

87-A'LA:

1- Rabbinin yüce adını tesbih et.

2- Yaratıp düzene koyan O'dur.

3- Takdir edip hidayeti gösteren O'dur.

4- Otlağı çıkaran,

5- Sonra da onu karamsı bir sel köpüğü haline getiren O'dur.

6- Bundan böyle sana Kur'ân'ı okutacağız da unutmayacaksın.

7- Yalnız Allah'ın dilediği başkadır. Çünkü o açığı da bilir, gizliyi de.

8- Seni en kolay yola muvaffak kılacağız.

9- Onun için öğüt ver, eğer öğüt fayda verirse.

10- Saygısı olan öğüt alacaktır.

11- Pek bedbaht olan da ondan kaçınacaktır.

12- O ki, en büyük ateşe girecektir.

13- Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır.

14- Doğrusu felah buldu (günahtan) temizlenen. 

15- Rabbinin adını anıp namaz kılan.

16- Fakat siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz.

17- Oysa ahiret daha hayırlı ve daha kalıcıdır.

18- Kuşkusuz bu ilk sahifelerde vardır,

19- İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde.

88-ĞAŞİYE:

1- O her şeyi kuşatacak olan Kıyamet'in haberi sana geldi mi?

2- Yüzler var ki, o gün eğilmiş, zillete düşmüştür.

3- Çalışmış, yorulmuştur.

4- Kızışmış bir ateşe girer.

5- Onlara kızgın bir kaynaktan su verilir.

6- Onlar için kuru bir dikenden başka yiyecek de yoktur.

7- O da ne besler, ne de açlığı giderir.

8- Yüzler de var ki, o gün nimetle mutludur.

9- Yaptığından hoşnuttur.

10- Yüksek bir cennettedir.

11- Orada boş bir söz işitmez.

12- Orada akan bir kaynak,

13- Yükseltilmiş divanlar,

14- Konulmuş kadehler,

15- Dizilmiş koltuklar, yastıklar,

16- Serilmiş halılar vardır.

17- Bakmıyorlar mı o develere, nasıl yaratılmış?

18- Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiş?

19- Bakmıyorlar mı dağlara, nasıl dikilmiş?

20- Yere bakmıyorlar mı, nasıl yayılmış?

21- Haydi öğüt ver; sen şimdi sırf bir öğütçüsün.

22- Onların üzerinde bir zorba değilsin.

23- Ancak kim yüz çevirir ve kâfir olursa,

24- Allah ona en büyük azap ile azap edecek.

25- Kuşkusuz onlar döne dolaşa bize gelecekler.

26-Sonra da bize hesap verecekler.

|
| | |
| |
|
|
| | |
| *UYE GIRIS* |
|
|
| | |
| *BİLGİ EVİ* |
|
|
| | |
| *İSLAMİ MEDYA* |
| |
| | |
| *İSRAİL BOYKOT* |
| |
| | |
| *REKLAM ALANI* |
|
|
| | |
| *GOOGLE ARAMA* |
|
|
| | |
| *HAVA DURUMU* |
|

|
| | |
| *NAMAZ VAKİTLERİ* |
| |
| | |
| *KABE CANLI İZLE* |
| |
| | |
| | |
| |
| | |